İstanbul’un gürültülü ve betona bulanmış yüzünden çok farklı görüntüler sunan, gittiğinizde kendinizi Ege kıyılarında hissettirecek birçok güzel köyü olduğunu biliyor muydunuz? Bunlardan birisi olan “Rumeli Feneri Köyü“, İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e açıldığı noktada bulunmasından dolayı güzelliğinin yanında bir de stratejik bir önem de taşır.
Balıkçılıkla geçinen ve özellikle av sezonunda denize açılan balıkçı tekneleriyle oldukça hoş görüntüler sunan Rumeli Feneri, özellikle hafta sonu birçok İstanbullunun kaçamak yerlerinden birisi olarak uzun süredir gitmek istediğim yerlerin başında geliyordu. Bu tarihi köye yapmış olduğum gezimin notlarını gideceklere rehber olması için paylaşmak istediğim gibi gidemeyenler için de şöyle bir gezi videosu eklemek istiyorum 🙂
Rumeli Feneri Hakkında Bilgi
İstanbul Boğazı’nın Karadeniz tarafındaki en son köy olan Rumeli Feneri tahmin ettiğiniz gibi bu ismi 1856 yılında yapılan fenerden almıştır. Kırım Savaşı’nda Osmanlı’ya yardım eden Fransız ve İngilizler, gemilerinin boğazdan Karadeniz’e sorunsuz bir şekilde çıkabilmeleri için boğazın çıkış noktasına karşılıklı iki fener inşaa ederler. Avrupa Yakası’ndaki bu fener Rumeli, Anadolu Yakası’ndaki fener ise Anadolu Feneri ismini alır.
Gemilerin boğaz girişlerinde bir kazaya uğramalarını engellemek amacıyla yapılan bu fenerlerin işletmesi Fransızlara verilir fakat 1930’lu yıllarda Fransızların bu imtiyazına son verilir ve işletme Türkiye tarafından kontrol edilir.
Örme taştan yapılan fenerin yükseliği 30 metredir ancak denizden yüksekliği ise yaklaşık olarak 60 metredir. Bugün elektrikle çalışan fener hizmetine devam etmekle birlikte içinde bulunan köye de kendi ismini vermiştir.
Rumeli Feneri Köyü
Rumeli Feneri Köyü, İstanbul’dan izole bir kalmakla birlikte geçimini balıkçılıkla sağlar. Köy iskelesine indiğinizde onlarca balıkçı teknesini görebilirsiniz. 15 Eylül’de av sezonunun açılmasıyla gün boyunca iskeleden ayrılan tekneler yukarıdan seyredenler için oldukça hoş görüntüler sunar.
Boğaz kenarında olması nedeniyle köyün her daim manzarası gerçekten hayranlık verici. Muhteşem bir manzarayı temaşa etmek için mutlaka kalenin olduğu yere gitmenizi tavsiye ederim.
Rumeli Feneri Kalesi
Köyün sahip olduğu stratejik konumundan yukarıda bahsetmiştim. Böyle stratejik bir önem arz eden konumdaki köyde boğaza girişleri kontrol etmek amacıyla bir kale yapılmış ve uzun bir süre içindeki 100 topla boğaz güvenliği sağlanmış. Cumhuriyet döneminde karakol olarak hizmet veren kale bugün boş bir şekilde ziyaretçilerini bekliyor.
Kale kayalıklar üstüne inşa edildiğinden yukarıdan baktığınızda hoş bir görüntü sunuyor. Aynı zamanda kaleden Rumeli Feneri’ni ve köyünü güzel bir manzarayla seyredebilirsiniz.
Rumeli Feneri Çınar Ağacı
Köyün merkezinde yer alan ve 1910 yılındaki dikilen koca çınar ağacı gölgesiyle tüm köy halkını etrafında topluyor. Koca çınarın gölgesinde oturabileceğiniz çay bahçelerinde oturup bir çay yudumlamanızı tavsiye ederim.
Rumeli Feneri’nde Ne Yenir?
Buranın balıkçılıkla geçinen bir köy olması nedeniyle yiyebileceğiniz ilk şey balık olacaktır doğal olarak. Özellikle av sezonunda taze balıkların geldiği ilk yer olması bu açıdan bir avantaj sunuyor. Güzel bir manzara eşliğinde taze balıklar yemek yapılacaklar listenizin başında olmalı.
Eğer akşam yemeği değil de kahvaltı için geliyorsanız yine boğaz manzaralı az sayıdaki restoranlardan birini bu anlamda değerlendirebilirsiniz fakat yine de beklentinizi çok yüksek tutmayın derim.
Rumeli Feneri Nerede? Nasıl Gidilir?
Rumeli Feneri, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde yer alan sekiz köyden birisidir. Yukarıdaki haritadan da gördüğünüz gibi tam olarak boğazın Karadeniz tarafındaki çıkışında yer almaktadır ve bu konumuyla güzel bir manzaraya ev sahipliği yapmaktadır.
Özel araçlarınızla yukarıdaki haritayı kullanarak kolay bir şekilde buraya gelebilirsiniz çünkü yollar gerçekten oldukça güzel. Rumeli Feneri’ne İstanbul’un Anadolu Yakası’ndan yaklaşık olarak 50 km yol yaparak, Avrupa Yakası’ndan ise ortalama olarak 30-40 km kadar yol yaparak kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Özel araçlarından ziyade toplu taşımayı tercih edecekler ise Hacıosman metrosundan kalkan 150 numaralı otobüsleri kullanabilirler. 150 hat numaralı otobüsleri gün içinde değişiklik gösterse de ortalama olarak 20-30 dakikalık periyotlarla sefer düzenlemektedir.
Rumeli Feneri Yorumlar
Gezdiğim yerlerde edindiğim deneyimlere sizlere aktarmak istiyorum ki gezi planı yaptığınızda sizlere rehber olabilsin. Rumeli Feneri’yle ilgili öncelikle olumsuz düşüncelerimi sizlere aktarmak istiyorum.
Olumsuz Düşüncelerim:
- Eğer piknik yapmak gibi bir hevesle giderseniz tam bir hayal kırıklığı olacaktır sizler için.
- Neredeyse tüm köy ve çevresinde oturabileceğiniz gölgelik bir alan yok.
- Biz yanımızda ufak bir kahvaltılık ve termosta çay getirmiştik fakat hiç abartmıyorum 1.5 saat oturabileceğimiz bir gölgelik alan aradık.
- Bazı yerlerde sahil o kadar bakımsız ki kokudan durmak mümkün olmuyor.
Olumlu Düşüncelerim:
- Karadeniz’in çıkışında mükemmel bir manzarayı temaşa edebilirsiniz.
- Ücretsiz olarak Rumeli Feneri Kalesi’ni gezebilirsiniz.
- Eylül ayında balık sezonunun açılmasıyla mükemmel görüntülere denk gelebilirsiniz.
- Balık sezonunda oldukça taze ve lezzetli balıkların tadına bakabilirsiniz.
- Burayla birlikte Garipçe Köyü ve Kuş Gözlem Kulesi’ni gezerek oldukça güzel bir günübirlik İstanbul turu yapabilirsiniz.
- Bazı noktalarda yüzülecek güzel ve sakin yerler bulabilirsiniz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
⇒ Garipçe Köyü
⇒ Atatürk Arboretumu
⇒ Belgrad Ormanı
Yorum yap