Karadeniz Bölgesi

Samsun’da Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler

Geçmişe dönüp baktığımızda birçok güçlü medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Samsun doğal güzellikleri, müzeleri ve tarihi yapıları ile Karadeniz’in en önemli turizm merkezleri arasında yer almaktadır. Çok sayıda ziyaretçi Samsun’a gelip hem doğal güzelliklerini hem de tarihi yapısını yakından görmek ve incelemek istemektedir. Peki Karadeniz’in en uzun kıyı şeritlerinden birisine sahip olan Samsun’da nereleri gezebilirsiniz? Bu yazımızda Samsun’da gezilecek yerleri sizler için bir araya topladık. Hem doğal güzelliklerini hem de Samsun’un tarihi yerlerini bu yazımızda liste halinde bulabileceksiniz. 

Samsun’da Gezilecek Yerler Nelerdir?

Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi

1976 yılında inşaatına başlanarak 19 Mayıs 1981 yılında ziyarete açılan ve Samsun eski fuar alanı olarak da bilinen günümüzdeki yeni Valilik Binasının yanında bulunan Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, bir tane orta salon ve simetrik olarak olarak inşa edilmiş iki tane yan salondan oluşmaktadır.
Müzenin orta salonu içerisinde; Amisos Kenti içerisinde yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan ve Roma İmparatoru Alexander Severus tarafından yaptırılmış olan mozaik sergilenmektedir. Mitolojik sahnelerin simetrik olarak işlendiği ve kompozisyon şeklinde sergilendiği mozaik üzerindeki döşemenin merkezinde, Achilleus ile Thetis’in bulunduğu Truva savaşları ile ilgili olan sahne ve sahnenin dört farklı köşesinde yer alan paneller üzerinde mevsimleri simgeleyen portreler ile mevsimlerin arasında bulunan dikdörtgen paneller üzerinde Nereidlere ve deniz yaratıkları sergilenirken bu figürlü sahnelerden farklı olarak ise; dikdörtgen bir panel üzerinde kurban sahnesi sergilenmektedir. Salonda ayrıca, içerisinde Türkiye il sınırları içerisinde bulunan en önemli kalıntılardan olan Amisos Hazinesinin sergilendiği 3 tane seyyar vitrin bulunmaktadır. Amisos kentinde yapılan kazı çalışmalarında elde edilen kalıntılar ise; bir erkek ve iki kadına ait kaya oyma mezar odasında pişmiş toprak, metal ve cam eserler ve içerisinde altın taç, altın bilezikler, küpeler, düğmeler, elbise süsleri, yüzük, saç tokası, bileklik, kolye ve gerdanlıklar gibi yüksek sanat işçiliği eserleri olan zengin bir takı koleksiyonundan oluşmaktadır. Son olarak; orta salonda, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, Emevi, Selçuklu, Orta Çağ Avrupa, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait sikkelerin sergilendiği bir bölüm de yer almaktadır.

Müzenin sağ tarafında yer alan salon içerisinde; Samsun ve çevresinde yapılan kazılar sonucunda elde edilen Kalkolitik, İlk Tunç, Er Hitit Çağları ile Helenistik ve Roma Dönemlerine ait eserler, kronolojik bir sıra ile sergilenirken bu eserler içerisinde bulunan Kalkolitik, İlk Tunç ve Er Hitit Çağlarına ait broz, kemik, taş ve pişmiş toprak eserler, ayrı bir önem taşımaktadırlar. Eserlerin içerisinde bulunan her iki tarafıda kabartmalı törensel bronz mızrakucu, İkiztepe’de dönem içerisinde yaşayan insanların maden sanatında ne kadar ileri bir düzeye sahip olduklarını gösterirken İkiztepe içerisinde bulunan ve ilk Tunç Çağı’na ait ameliyatlı kafatasları, müzenin en dikkat çekici eserleri arasında yer almaktadırlar.
Müzenin sol tarafında yer alan salon içerisinde ise; bindallılar, peşkirler, para ve saat keseleri, el yazması Kuran’lar, süs eşyaları, silahlar, mutfak eşyaları, halı ve kilimler gibi Samsun’a özgü etnografik özellik taşıyan eserler sergilenmekle birlikte bölümün en çok ilgi çeken parçası ise; Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 80. Yılı için hazırlanan ve 80 farklı şehrin simgesini taşıyan Sevgi Yorganıdır.
Son olarak; müzenin bahçesindeKlasik, Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemlerine ait çok önemli eserler sergilendiğini belirtelim.

Gazi Müzesi

Kale Mahallesi’nin Mecidiye Caddesi üzerinde yer alan tarihi bina içerisinde bulunan müzede, Atatürk Müzesi’nden getirilen Ulu Önder Atatürk’e ait eşyalar ile birlikte giriş ve üst katında toplam 191 eser sergilenmektedir. 1902 yılında, ilk yapıldığı zamanlarda Mantika Palas ismi ile otel olarak hizmet veren bina, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde, Samsun’a çıktığı zaman kaldığı otel olması ile birlikte 20 ile 24 Eylül 1924 tarihleri arasında Samsun’a tekrar gelen Atatürk’e Samsun halkı tarafından hediye edilmiştir. Müzenin en dikkat çekici özelliklerinden biri olarak ise; müzenin üst katında yer alan ve 19 Mayıs 1919’da Atatürk ile birlikte Samsun’a çıkan silah arkadaşlarının balmumu heykelleridir. Bunlara ek olarak; müze içerisinde, Atatürk ile ilgili fotoğraflar, belgeler, Bandırma Vapuru‘nun bir maketi, Onuncu Yıl Nutku’nun aslı, Nutuk’un Osmanlıca aslının örneği ve Atatürk’ün ilk ziyareti sırasında yanında bulundurduğu gezi çantası da sergilenmektedir.

Samsun Atatürk Müzesi

1 Temmuz 1968 yılında ziyarete açılan ve Samsun Eski Fuar alanı içerisinde, 19 Mayıs Galerisi olarak yapılan müze, taş ve mermerler ile inşa edilmekle birlikte anıtsal ve renkli bir görünümü vardır. Üç bölümden meydana gelen ve Atatürk’e ait 114 farklı eserin sergilendiği müzenin; giriş ve çıkış bölümlerinde, Atatürk’le ilgili çeşitli kitaplar, Atatürk’ün Samsun’a gelişinde çekilmiş kronolojik fotoğraflar ve Samsun yöre halkı tarafından Atatürk’e hediye edilen yöresel tütün yapraklarından oluşan bir tablo sergilenirken müzenin arka tarafında bulunan büyük salon içerisindeki vitrinlerde; Anıtkabir Müzesi’nden getirilen Atatürk’e ait şapka, kostüm, eldiven gibi giyim eşyaları ile silahlar, bastonlar, yemek takımı vb. Eşyalar sergilenmekle birlikte müzenin orta salonunun çıkışında sağ tarafta ise; müzeyi ziyaret eden devlet erkânının ziyaretleri sırasında istirahat ettikleri, ziyaretleri ile ilgili izlenimlerini yazılı olarak dile getirdikleri bir bölüm bulunmaktadır.

Havza Atatürk Evi

Medrese mahallesi, Atatürk caddesi üzerinde yer alan bina, iki katlı bir yapıdan oluşmakla birlikte 25 Mayıs 1919 ile 12 Haziran 1919 tarihleri arasında Mesudiye Oteli olarak Atatürk’ün çalışmalarını sürdürdüğü yerdir. Günümüzde müze olarak kullanılan binanın 2. Katında ise; Atatürk’ün kaldığı oda yer almaktadır.

Samsun Atatürk Evi

Tekkeköy Belediyesi’nin imkanları ile Atatürk’ün Selanik’teki evinin aynısı olarak yapılmış olan ev, Tekkeköy ilçesi, Kirazlık Köprüsü’nün hemen yanında yer almaktadır. İç ve dış dekorasyon olarak birebir aynısı olacak şekilde dizayn edilmiş olan ev, 2006 yılı itibari ile ziyarete açılmış durumdadır.

İkiztepe Höyüğü

Bafra ilçesine 7 km mesafede yer alan ve dört farklı yükseltiden meydana gelen höyük, ortalama 375*175 metrelik bir alana yayılmış durumdadır. Höyüğün tepelerinde yapılan çalışmalar sonucunda, Tepe 1 ve Tepe 2’de ana toprağa kadar inilmiş ve Tepe 1’de, İlk Tunç Çağı I ve II ile Geçiş Çağı kültürlerine rastlanmakla birlkte İlk Tunç Çağı III’e ait bir nekropole rastlanmış ve Tepe 2’de ise, İlk Tunç Çağı I ve II ile Kalkolotik Çağ’a ait kültür kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Tepe 3 ve Tepe 4’de yapılan çalışmalar sonucunda ise; bölgede İlk Tunç Çağı III kültürünün yaygın olduğu sonucuna varılmıştır. Günümüzde, höyük üzerinde en çok ilgi çeken kalıntılar ise; Tepe 1’in son kültür katında yer alan tümülüs tipi 2 odalı anıt mezar ve 1989 yılında yapılan kazı sonucunda elde edilen seramik fırındır.

Amisos Antik Kenti

Şehir merkezine 4 km mesafede yer alan antik kent, M.Ö.6. yüzyılda, Miletoslular tarafından istila edilerek kolonileştirilmiş ve sonrasında ise; sırasıyla Helenistik, Roma ve Bizans Dönemlerinde de yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Günümüzde antik kent, 1. Ve 3. Derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş olması ile birlikte büyüleyici bir manzaraya sahip olan antik kentin kurulmuş olduğu tepeye, teleferik ile ya da tırmanarak ulaşım sağlanmaktadır. En parlak dönemini Pontus Kralı 6. Mithridates dönemi içerisinde yaşayan antik kentte, dönem içerisinde; şehir tapınakları, saraylar, evlerle süslenmiş, limanı ve tersanesi olduğu, şehrin etrafında önemli derecede zeytinlikler yer almakla birlikte bölgede yapılan kazı çalışmaları sonucunda elde edilen bulgulara göre; tarihsel süreç içerisinde antik kentin, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde de yerleşim yeri olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.

Akalan Kalesi 

1. Derecede arkeolojik sit alanı olan kale, şehir merkezinin Çatmaoluk köyünün Yeniköy mahallesi sınırları içerisinde bulunmaktadır ve etrafı ortalama 500 metre uzunluğunda bir taş örgüden oluşan sur ile çevrili durumdadır.

Bunlara ek olarak, Samsun içerisinde ziyaret edebileceğiniz diğer antik alanları ismen belirtmek gerekirse; Öksürüktepe olarak da bilinen Dündartepe Höyüğü, Toptepe tümülüsleri , Baruthane tümülüsleri, Kaledoruğu Höyüğü, İkiztepe, Asarkale ve Kaya Mezarları, Kızılırmak Deltası, Lerdüge Tümülüsleri, Çal Köyü Tümülüsü, Yukarı Çal Köyü Tümülüsü, Kületek Tümülüsü, Örenyeri Yerleşmesi, Kızılcaören Yerleşmesi, Yağbasan Tümülüsü, Çeltek Tümülüsleri, Aşağı Narlı Tümülüsü, Avdan Köyü Tümülüsü, Maltepe Tümülüsü, Tepeören Tümülüsü, Adatepe Yerleşmesi ve Çöğe Köyü Yerleşmesi şeklinde sıralama yapılabilir.

Samsun’da ziyaret edebileceğiniz doğal sit alanlarını ismen belirtmek gerekirse; Balık Gölleri olarak da bilinen Kızılırmak Deltası, Simenit Gölleri, Atakum, Kocadağ Mesire Alanı, Orman Fidanlığı, Kurupelit-İncesu, Çakırlar Korusu Hasköy ve Hacı Osman Ormanı şeklinde sıralama yapılabilir.

Samsun içerisinde ziyaret edebileceğiniz camileri, türbeleri ve kiliseleri ismen belirtmek gerekirse; Batumlu Hacı Ali tarafından 1884 yılında yaptırılan Büyük Camii, Mehmet Sadık Bin Abdullah tarafından 1312 yılında yaptırılan Yalı Camii, Molla Fahrettin tarafından 1340 yılında yaptırılan Kurşunlu Camii, 1694 yılında İbrahim kızı Hatice Hatun tarafından hayrat olarak yaptırılan Hacı Hatun Camii, 1314’de İlhanlı Valisi Emir Timurtaş Paşa adına yaptırılan Kale Camii, 14. yüzyıl İlhanlı yapısı olan Pazar Camii, Şeyh Seyyid Kudbettin Türbesi, Kılıçdede Türbesi, Emir Mirzabey Türbesi, Hızırbey Türbesi ve Mustafabey Türbesi, Çınaralan Camii, Tayyar Paşa Camii, Göğceli Camii, Nuri İbrahim Camii ve Mater Dolorosa Katolik Kilisesi şeklinde sıralama yapılabilir.

Samsun içerisinde ziyaret edebileceğiniz imaretler ve hamamları ismen belirtmek gerekirse; 1429’da Yörgüç Paşazade Mustafa Bey tarafından yaptırılan Havza İmareti, 17. yüzyıl ortalarına tarihlenen yapıyı Ayşe Sultan tarafından yaptırılan Çifte Hamam, 17. yüzyıl sonlarında Köprülü Mehmet Paşa’nın kızı tarafından yaptırılan Şifa Hamamı, Bizans yapısının yerine 1256’da Selçuklu Sultanı II. Mesud tarafından yaptırılan ve Büyük Hamam ya da Sadi Paşa Hamamı olarak da bilinen Kızgözü-Aslanağzı Kaplıcası ve 1429’da Amasya Emiri Mustafa Bey tarafından yaptırılan ve Şifa Kaplıcası olarak da bilinen Küçük Hamam şeklinde sıralama yapılabilir. 

Samsun içerisinde ziyaret edebileceğiniz anıtları ismen belirtmek gerekirse; 19 Mayıs 1919’un anısına, Avusturyalı Heykeltıraş Heins Kreppel tarafından yaptırılan, Samsun’un simgesi haline gelen ve dünyada ikici olan Atatürk Anıtı, Atatürk ve beraberindekilerin Samsun’a ilk geldikleri zamanı anlatan ve Heykeltıraş Hakkı Atamalı tarafından yapılan İlk Adım Anıtı ve Bandırma Gemi Müzesi’nin yanında bulunan Milli Mücadele Anıtışeklinde sıralama yapılabilir.

Samsun içerisinde ziyaret edebileceğiniz plajları ismen belirtmek gerekirse; Yakakent ve Çam Gölü, Bafra Sahilleri, Alaçam Geyikkoşan Sahili ve Tekkeköy şeklinde sıralama yapılabilir.

Bandırma Vapuru 

19 Mayıs 1919 tarihini ve önemini en iyi anlatan eser olan Bandırma Vapuru, Samsun’un Doğu Park sahilinde bulunmakla birlikte 2000 m2’si karada ve 1000 m2’si ise deniz üzerinde bulunan bir müze alanı içerisinde yer almaktadır. Gemi, 47.70 metrelik boya, 6.83 metre genişliğe ve 4.27 metrelik bir yüksekliğe sahip durumdadır. Müze haline getirilen geminin bulunduğu alan içerisinde; Tefriş Salonu ve içerisinde, beş adet bal mumu heykeli,1878′ li yıllara ait gemici saati, antika telefon, harita, ölçüm malzemeleri, yangın tüpü, antika masa ve sandalyeler, bir yatak odası ve içeresinde, kendisine ait orjinal bir radyo ve 1800′ lü yıllardan kalma bir adet yangın tüpü, bir sergi salonu ve içerisinde, geminin orjinal çizimleri, tarihçesi, 60 parçalık özel bir koleksiyondan oluşan ve aslına uygun olan Atatürk’e ait resimler, cam fanuslar içersinde Atatürk’e ait orjinal beylik silahı, el yazması ile kaleme aldığı kongre kararlarından örnek nüshalar, Dolmabahçe ve Savarona için özel yaptırdığı kıyafetler, 19. yüzyıl pusulası ve yine o dönemlere ait iki adet ait yangın tüpü, sinevizyon gösterimi için oturma grupları ve plazma sistemi, bir kaptan köşkü ve içerisinde, İsmail Hakkı Durusu’ yu temsil eden bir bal mumu heykeli, 1887 yılına ait denge pusulası, normal pusula, duvar saati ve her iki tarafa açılan iki adet kapı, bir kaptan kamarası ve bir mutfak yer almaktadır.

Kabaceviz Şelaleri

Şehir merkezine 32 km, Tekkeköy ilçe merkezine 22 km mesafede yer alan şelale, Mayıs ile Ekim ayları içerisinde, gezi, trekking, dağcılık, piknik ve tofo safarisi yapmak isteyenlerin öncelikli tercihleri arasında yer almaktadır.

Akalan Şelaleri

Bafra ilçesinin Akalan köyü sınırları içerisinde yer alan 18 farklı boyuttan meydana gelen şelaleden oluşmaktadır. Şelalerin yüksekliği ortalama 15 metre civarında olması ile birlikte sahip olduğu bitki örtüsü nedeniyle piknik alanı ve doğa sporları için tercih edilen bölgeler arasında yer almaktadır.

Yorum yap