Her bir yerinde ayrı hüzne şahitlik edebileceğiniz Sinop cezaevi, bir diğer adı ile Anadolu Alcatraz’ı olarak bilinmektedir. Duvarlarının hüzünden çatladığı, koridorlarında halen binbir çeşit insanın seslerinin yankılandığı cezaevi sonunda dayanamayarak 1999 yılında müze haline getirilmiştir. Aşağıda anlatacaklarımızdan Sinop’a gelmek için çok önemli bir nedeniniz daha olacaktır.
Sosyal medyada trend olan ve “dark turizm” karanlığa yolculuk ismiyle gençlerin akın ettiği yerlerden bir tanesi olan Sinop cezaevi, tanıklık ettiği olaylara daha ne kadar dayanacağı halen soru işaretidir. Beton ağladı dedikleri olayların dahi yanında hafif kaldığı bu gizemli yer, birçok film ve diziye ev sahipliği yapmıştır. Burçlarının yüksekliği 22 metre, surların yüksekliği ise 18 metreyi bulmaktadır. Kalınlığı ise dile kolay tam 3 metre olarak tasarlanmıştır. Enine olarak 2’e ayrılan kalede iç kale olarak tasarlanan kısım zamanla zindan olarak kullanılmış ve toplam 9500 m2 yerleşim alanına sahiptir. İçerisinde 300’den fazla hücre ve 28 tane de koğuş bulunmaktadır.
Evliya çelebi tarafından söylenilen şu sözlerin üzerine bize daha başka laf etmek yakışık almaz. Evliya Çelebi sözlerinde “300 demir kapılı, dehşet verici bir kale” olduğundan bahsederken sözlerini şöyle devam ettirir “Bıyıklı mahkûmların her birinin bıyığından 10 adam asılır, Sinop cezaevi burçlarında gardiyanlar dolaşır, oradan değil mahkûm kaçırmak kuş dahi uçuramazsınız” der. Korkulu bir yer olan bu kale aynı zamanda nemler ile de boğuştuğundan dolayı ortamdan hastalanan sayısı belirsiz bir sürü insan kötü koşullardan dolayı yaşamını yitirmiştir.
SİNOP CEZAEVİ TARİHİ
Sinop kalesi içerisinde bulunan cezaevi üç yanı denizlerle çevrilidir. Kale dediğimize bakmayın, kalın ve yüksek duvarlı ancak filmlerde görebileceğiniz türde cezaevlerinden bir tanesidir. Tarihine baktığımızda milattan önce 2000’li yıllarda Gaskalılar tarafından yapıldığı bilgisine ulaşılmaktadır. Özellikle Karadeniz bölgesinin korunması için kullanılan kaleyi Romalılar, Bizanslılar, Selçuklu ve Osmanlılar devamlı olarak kullanmış ve yenilemişlerdir. 1560 yılından itibaren tersane görevini bırakarak zindan olarak kullanılmaya başlamasıyla birlikte Evliya Çelebi tarafından yukarıda bahsettiğimiz sözlerin söylenmesine neden olmuştur.
Pek çok ünlü ismi soğuk hücrelerinde ağırlayan bu cezaevinde Sabahattin Ali, Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Kerim Korcan ve daha nice tanıdık isimler kalmıştır. He ne kadar 1560 yılında zindan olarak kullanılsa da cezaevi olarak resmi kimliğine ta 1887 yılında ancak kavuşabilmiştir.
Belki duyduğunuzda çok şaşıracağınız bir bilgi paylaşmak istiyorum. Meşhur herkesin bildiği “Başın öne eğilmesin, Aldırma gönül aldırma” diye devam eden türkü Sabahattin Ali tarafından bu cezaevi için yazılmıştır. Aşağıda yer alan videoda bu şarkıyı Edip Akbayram’dan dinleyebilirsiniz…
SİNOP CEZAEVİ MÜZESİ
Günümüzde müze olarak kullanılan cezaevine giderek burasının odalarını ve işkence yerlerini görebilirsiniz. Tarihe tanıklık etmek isteyen insanlar tarafından sürekli olarak gidilen ve gezilen Sinop cezaevi müzesi halen ilgi çekici ve merak uyandıran bir yer olarak yaşamına devam etmektedir. Gerek işkence odaları, gerekse hücreleri ve koğuşları en çok ziyaret edilen yerler arasında bulunmaktadır. Müze içerisinde mahkûmların kullandığı bir takım eşyaları da görebilirken özellikle duvarlarındaki yazılardan dolayı duygusal anlar yaşamanız içten bile değildir.
SİNOP CEZAEVİ MÜZESİ ZİYARET SAATLERİ
Yaz ve kış dönemlerinde ayrı ayrı gezilen müze şu saatler arasında ziyarete açıktır.
Yaz Dönemi
1 Nisan – 31 Ekim
09:00 – 19:00
Kış Dönemi
31 Ekim – 1 Nisan
08:30 – 19:00
Gişe Kapanış Saati
Yazın 18:40
Kışın 17:00
SİNOP CEZAEVİ MÜZESİ GİRİŞ ÜCRETİ
Herkesin bu tarihi olaylara tanıklık etmesi açısından oldukça cüzi bir miktar ücret ile giriş yapılabilen müzenin geliri bakım ve onarım gibi masraflara ayrılmaktadır. Yaş fark etmeksizin herkes için 7 TL gibi çok cüzi bir miktar belirlenmiştir.
SİNOPCEZAEVİ NEREDE?
Adından da anlaşılacağı üzere Karadeniz bölgesinde Sinop’ta bulunan cezaevi, 3 tarafı da deniz ile çevrilidir. Açık adresi olarak Kaleyazısı Mahallesi, Cumhuriyet caddesi olarak verilen cezaevinin posta kodu ise 57000’dır. Sinop’a gittiğinizde tarihin karanlık yüzüne tanıklık etmeniz için bu kaleye veya cezaevine küçük bir ziyaret gerçekleştirebilirsiniz.
SİNOPCEZAEVİ NASIL GİDİLİR?
Sinop cezaevi ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulunmaktadır. 23 ve E8 ekspres otobüsleri ile merkezden rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Özel aracınız ile de gitmek isterseniz şehir merkezinden sonra tabelaları takip etmeniz yeterli olacaktır.
Tarihi dokusuyla ünlü olan Sinop cezaevi Karadeniz bölgesine yolu düşenlerin muhakkak uğraması gereken yerlerden bir tanesi olarak dikkat çekmektedir.
Yorum yap