Denizli

Hierapolis Antik Kenti

Türkiye’de ölmeden önce görülmesi gereken yerler listesinin en başında yer alan Pamukkale, hem doğa hemde antik yerleşke açısından önemli bir role sahiptir. Termal suların hava ile teması sonucunda oluşan bembeyaz taşların keşfedildiği dönem Romalılara aittir.

Pamukkale Travertenleri’nin hemen yanında asaletli görünüşü ile dimdik ayakta duran Hierapolis Antik Kenti‘ni baştan aşağı gezmelisiniz. Pamukkale Travertenleri ile birlikte antik kent “UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi“nde yer almaktadır.

2.000 yıl öncesinde Pamukkale’nin eşsiz güzelliğini fark eden Bergama Krallığı travertenlerin hemen yanına Hierapolis Antik Kenti’ni inşaa etmiştir. Antik kentin 14 metre genişliğindeki Frontinus Caddesi, güney, kuzey ve doğu yönlerinde bulunan surları, depremde yıkılan fakat günümüze kadar tüm parçaları sapasağlam ulaştırılan Latrina, gösterilerin yapıldığı tiyatro alanının görülmesi gerekir.

Hierapolis Antik Kenti

Hierapolis Antik Kenti, Pamukkale Travertenleri’nin hemen yanında Denizli şehir merkezine 18 kilometre uzaklıktadır.

Hierapolis Antik Kenti, Konstantin döneminde Frigya bölgesine başkentlik yaparken Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olarak faaliyet göstermiştir. MÖ 133 ve MS 60’ta meydana gelen depremler sonrasında antik kentin büyük bir kısmı yıkılmıştır. Helenistik Döneme ait tarihi dokularını yitiren antik kent Romalılar tarafından ızgara planına göre restore edilmiştir.

Doğa ile tarihin mükemmel buluşması olan antik kent Hıristiyanlar için ayrı bir öneme sahiptir. Anadolu’da Hırıstiyanlığın yayılmasında önemli role sahip olan antik kent aynı zamanda Aziz Philippus’un öldürüldüğü yerdir.

Antik kent içerisinde yer alan tarihi yapılara kısa bir göz gezdirelim. Bu sayede sizler de bilgi sahibi olmuş olursunuz.

1) Hierapolis Anfi Tiyatro

Antik kent içerisinde yer alan tarihi yapı MS 60 yılında meydana gelen deprem sonucunda bir takım zarar görmesinden sonra MS 62 yılında restore işlemlerine başlamasıyla MS 206 yılında işlemleri tamamlanmıştır.

Grek tarzıyla inşaa edilen tiyatroda gösteri ve etkinlikler düzenlenmiştir. Pamukkale’ye ve Hierapolis Antik Kenti’ne hakim bir tepeye inşaa edilen tiyatronun en üst basamağına çıkarak burada yapılan etkinlikleri hayal ederek keyifli vakit geçirebilirsiniz.

2) Cehennem Kapısı

‘Pluto’s Gate’ ve ‘Ploutonion’ adıyla bilinen bu mağara Hierapolis’in içerisinde yer almaktadır. Halk arasında farklı mitolojik öyküleri bulunmasına rağmen en bilineni bu ölüm kapısından içeri girip sağ çıkanların suçlarının affolduğu söylenmektedir.

Günümüzde karbondioksit gazından dolayı bu kapı kapalıdır. Cehennem Kapısı’nın önüne giderek çevresini gözlemleyip, fotoğraf çekebilirsiniz.

3) Kleopatra Havuzu

Pamukkale Travertenleri’nin ardından en dikkat çekici yapılardan biri olan Kleopatra Havuzu’nu Romalı komutan Marcus Antonius Mısır Kraliçesi’ne yaptırmıştır. Tarihi yapılardan oluşan bir havuzun içerisinde yüzme keyfi sunan bu devasal güzellikteki havuzun ekstra bir giriş ücreti bulunmaktadır.

7 ile 12 yaşlarındaki çocuklar için 13 TL ücret alınırken yetişkinlerden havuza girmek için 35 TL ücret talep edilmektedir. Havuzda yüzmek istemeyen tatilciler Müzekart+ göstererek ücretsiz giriş yapabilir.

Kleopatra Havuzu’nun yan taraflarında bulunan kafede bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Bu sayede antik havuzun hemen yanı başında biraz da olsun dinlenme keyfini yaşayabilirsiniz. Bu arada unutmadan havuz yılın her mevsimi 36 derecedir.

4) Hierapolis Arkeoloji Müzesi

Hierapolis Antik Kenti’nin en önemli yapılarından biri olan Roma Hamamı, 1984 yılından bu yana Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmaktadır. Hierapolis Antik Kenti’nden çıkartılan görkemli tarihi yapılar bu müzede sergilenmektedir. Hierapolis kazıları yanı sıra Laodikya, Colossai ve Tripolis gibi kazılardan çıkartılan tarihi eserler yine aynı şekilde bu müzede sergilenmektedir.

Küçük buluntular, heykeller ve lahitler ve tiyatro buluntuları salonu müzede yer almaktadır. Müzede yer alan tarihi eserleri incelemek için 16:00’dan önce giriş yapmalısınız.

Yorum yap