Bu yazımızda rotamız Almanya’nın romantik şehri Heidelberg. Burayı iki kere ziyaret etmiş biri olarak sizinle izlenimlerimi paylaşmaya çalışacağım. İlk gittiğimde bir kongre için 3 günlüğüne buradaydım ve bir buçuk günde hiç bilmediğim bu şehri tam anlamıyla keşfetmiştim. Bir sonrakinde ise Christmas marketi için günübirlik gitmiştim ve bu sefer gideceğim noktaları bulmak çok daha kolay olmuştu. Ve tüm bu deneyimlerim sonucu, Heidelberg’i gezmek için bir günün yeterli olacağını söyleyebilirim. Şimdi Heidelberg’de nereler gezilir birlikte bakalım.
Heidelberg’de Gezilecek Yerler
Almanya’nın romantik şehri olarak ün yapmış olan Heidelberg gezisi sırasında edindiğimiz tecrübelere dayanarak hazırlamış olduğumuz “Heidelberg Gezi Rehberi” yazımızda sizlere tavsiyelerimiz şu şekildedir:
Altstadt (Old town)
Heidelberg’deki alışveriş caddesi (Hauptstadt) üzerinde ilerlerken karşınıza çıkabilecek bir çok önemli yapı var. Şehir için küçük bir üniversite şehri diyebiliriz. Heidelberg üniversitesi, yani 632 yıllık tarihi ile dünyanın en eski üniversitelerinden biri, şehrin içerisinde yer alıyor. Bizim ilk rotamız, old town. Tarihi eski şehir, içerisinde birçok meydan (Marktplatz), kilise ve tarihi binaları bulunduran bölge. Gezilecek yerlerin çoğu da bu bölgede yer alıyor. Yol boyunca yürürken üniversitenin eski binalarına da sıkça rastlıyorsunuz. Tabi bu yoldan biraz Neckar nehrinin olduğu tarafa doğru yönelip eski köprüyü (Old Bridge Heidelberg) görmenizi buradan kale manzarasını fotoğraflamanızı tavsiye ederim. Eğer sıcak mevsimlerde burada olacaksanız, nehrin etrafındaki yemyeşil manzara da size mükemmel bir görsel şölen sunacak.
Heidelberg Castle (Schloss Heidelberg)
Heidelberg’in simgesi haline gelen kaleyi görmek için biraz tepeye çıkmayı göze almanız gerekiyor. Bunu fünikuler kullanarak yapabilirsiniz, ki biz öyle yapmıştık. Dönüşte merdivenleri kullanarak evlerin ve yeşilliklerin arasından şehre inebilirsiniz. Kalenin kalıntıları, Alplerin kuzeyindeki en önemli Rönesans yapıları arasında sayılıyor. Resmi olarak ilk inşa edilme tarihi 1214 olsa da, elbette birçok savaş ve tahribat gördükten sonra zamanla son halini alıyor. Burada kendinizi ortaçağlarda bir kalenin bahçesinde geziyormuş gibi hissediyorsunuz. Meraklısı için kalenin içerisinde bir de eczacılık tarihinin anlatıldığı ve örneklerinin bulunduğu müze, Deutsches Apotheken-Museum bulunuyor. Tarihin ilk penisilin, insülin vs gibi ilaçlarının kutularını burada görebilirsiniz mesela. Hatta, müzenin içerisinde farklı esansları koklayıp isimlerini tahmin edebileceğiniz bir oda bile var. Yine kalenin olduğu alanda Heidelberg Tun, yaklaşık 10,000 galon kapasiteli devasa bir şarap fıçısı yer alıyor. Burası aynı zamanda bir kafe olarak servis veriyor.
Heidelberg Üniversitesi
Heidelberg üniversitesi, tarihi 1386 yılına dayanan ve 56 Nobel ödüllü bilim insanına ev sahipliği yapmış köklü bir üniversite. Fizik, kimya, ilaç gibi alanlarında fazlasıyla başarılı bir üniversite olduğunu söyleyebiliriz. Heidelberg’e kadar gelmişken, bu önemli insanların zamanında içinde bulunduğu binaları ziyaret etmemek olmaz dedik biz de. Eski üniversite binası içerisinde bulunan Old Assembly Hall, 1886 yılında 500.yıl şerefine yapılan restorasyonla son halini almış ve gerçekten etkileyici. Eskiden derslik olarak da kullanılan salon, günümüzde akademik törenler için kullanılıyor. Biz de birer araştırmacı bilim insanı olarak keyifle buradaki sıralara oturuyor ve atmosferi hissediyoruz. Yine aynı binada, zemin katta bulunan üniversite müzesini de gezebilir ve üniversitenin tarihine daha fazla şahit olabilirsiniz.
Eski üniversite binası ve üniversiteye dair gezilebilecek yerler birbirine çok yakın lokasyonlarda bulunuyor. Hauptstadt caddesi üzerinde, eski üniversite binasının da bulunduğu meydanın adı Universitatsplatz (burada “a” iki noktalı ama türkçe klavye ile zor:). Bu yönden gelirken Grabengasse sokağında ilerlemeye devam ederseniz solda kütüphaneye ulaşacaksınız. Önündeki yüze yakın bisikletten de buranın kütüphane olduğunu anlayabilirsiniz. Evet abartmıyorum, üst üste park edilmiş en az yüz bisiklet görebilirsiniz. Ben içeri girmenizi öneririm. Belki kitap ödünç alamazsınız ama mimarisi ve ortamı görülmeye değer. Biz çift olarak öğrenciyken kütüphanede fazlaca zaman geçirdiğimiz için, kütüphane bizim için muhteşem kitap kokularıyla kaplı bir ev gibi, seviyoruz yani. Bu arada içeri girerken kimlik veya çanta kontrolü yok, merak etmeyin.
Öğrenci Hapishanesi (Studentenkarzer)
Bir sonraki rotamız ilginç bir yere doğru oluyor : Studentenkarzer. Öğrenci hapishanesi, 1780 yılında eski üniversite binasının arka tarafında kurulmuş ve 1914 yılına kadar aktif olarak kullanılmış. Öğrencilerin geceleri düzeni bozması veya kural ihlallerine karşı suçlarına bağlı olarak iki günden dört haftaya kadar hapsedilebildiği bir hapishane burası. Küçük küçük bir veya iki kişilik koğuşlarda tahta yataklar ve masalar bulunuyor. Öğrencilerin tutuklanması süresince derslerine devam etmesine izin verilmiş. Burada ilginç olan ve içeri girdiğinizde sizi karanlığa sürükleyen, duvardaki çizimler. Tutuklu öğrencilerin duvarları kaplayan eserleri olan resimler ve şiirler, benzersiz bir tarihi referans oluşturuyor. Örneğin 1886 yılında yazılmış bir şiirle karşılaşabilirsiniz burada. Student prison, turistlerin fazlaca ziyaret ettiği bir yer ve ben biraz da iç karartıcı bir deneyime hazır olun derim. Aşağıda paylaştığım ilk resimde “Eine für Alle, Alle für Einen!” yazıyor. Bu almancada birimiz hepimiz hepimiz birimiz için demek. Anlaşılan 1901 yılında burada kalan öğrenciler sıkı bir dayanışma içerisindeymiş:)
Heidelberg’de bu gezdiğimiz yerlere ek olarak, görülmeye değer bir diğer rota ise Philosophers walk. Yani Filozofların yolu. Biz gezimizde buraya uğrayamadık ancak ufak bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Burası Neckar nehrinin diğer kıyısında bulunan ve tepeden eski şehre, kaleye bakış sağlayan bir yol. Doğal güzellikleri, bahçesi ve manzarası için ziyaret edilebilir. Araştırdığım kadarıyla uzun bir süre yürüyerek bir tepeye çıkmanız gerekiyor. Özelliği ise Romantik dönemde birçok filozof ve profesörün bu yolu kat ederek ilham bulmak ve manzara eşliğinde dinlenmek amacıyla buraya uğramış olması.
Heidelberg’de gezilecek yerlerle ilgili yazımı burada noktalıyorum. Tekrar Heidelberg ile ilgili yazacak olursam, bu Heidelberg Christmas Market ile ilgili olabilir. Gerçekten anlatmaya değer:)
Hepinize keyifli seyahatler!
Referanslar:
https://www.thecrazytourist.com/
https://theculturetrip.com/
Yorum yap