Van Akdamar Adası – Akdamar Adası Efsanesi ve Gezi Rehberi

Son yıllarda özellikle İran’dan gelen turistlerin ve yerli turistlerin ilgi odağı haline gelen Van; tarihiyle, doğasıyla ve gölüyle ziyaretçilerine birçok güzellik sunmaktadır. Şehir sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra üstünde barındırmış olduğu binlerce yıllık tarihiyle bölgenin en önemli yerlerinden birisidir. Van’ın son yıllarda simgesi haline gelen ve mutlaka görmenizi en başta tavsiye ettiğimiz yer “Akdamar Adası“dır. Özellikle bahar aylarında ada üstündeki badem ağaçlarının çiçek açmasıyla gerçekten müthiş bir doğa manzarasını gözlemlemek mümkün olmaktadır.

Adanın kıymeti bölge halkı için binlerce yıldır yüksek olmuştur. Hatta binlerce yıllık tarihe tanıklık eden adanın önemini üstünde barındırmış olduğu efsanelerden de anlayabiliriz. Adaya verilen “Akdamar” isminin gelişigüzel verilmediğini yöre halkının anlattığı hüzünlü hikayelerde net bir şekilde görebilmekteyiz. Adanın bu kadar eski bir tarihe sahip olmasının yanı sıra hüzünlü bir hikaye barındırmasıyla günümüzde Van Gölü ortasında yalnızlığa mahkum edilmiş görüntüsü tüm adanın ihtişamını daha anlamlı kılmaktadır.

Adayla ilgili gerek Türk gerekse Ermeni kaynaklarında benzer efsaneler anlatılmaktadır. Adanın isminin de alındığı efsane ise şu şekilde:

Hüzünlü Bir Hikaye: Akdamar Adası Efsanesi

Güzelliği ve tarihi ile dikkat çeken Akdamar Adası ve kilisesiyle ilgili yörede anlatılan çok güçlü bir efsane bulunmaktadır. Zaten adanın ve kilisenin adı da bu efsaneden gelmektedir. Efsane Bir Ermeni Keşişin kızı olan “Tamara”ya dayanmaktadır. Tamara güzelliğiyle dikkat çeken ve dillere destan olan bir kızdır. Hikaye budur ki Van kıyılarındaki köyde yaşayan bir çoban Tamara’ya aşık olur. Çoban her gece adaya yüzer ve Tamara ile buluşur. Tamara gece sevgilisinin yönünü bulabilmesi için gizlice bir ışık yakarmış. Bir gün Tamara’nın babası bu durumu öğrenir ve gece çoban yüzerken adanın çeşitli yerlerde ışık yakıp söndürür. Yönünü şaşıran ve yüzmekten takati kalmayan çoban boğularak hayatını kaybeder. Rivayet odur ki çoban ölmeden önce “Ah Tamara” diye haykırır. Bunu duyan Tamara da kendisini suya bırakarak öldürür. Bu rivayet üzerine ada, “Ah Tamara”dan zamanla “Akdamar” olarak adlandırılmaya başlanır.

Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nde yer alan bu harika adanın çok köklü bir tarihi olduğu bilinmektedir. Adanın yüzölçümü yaklaşık olarak 70 bin metrekaredir. Adanın bazı kıyılarında yüksekliğin 80 metreye kadar vardığı kayalıklar mevcuttur. Üstünde yapımı binli yılların öncesine dayanan bir kilise bulunmaktadır.  Son yıllarda restorasyonu tamamlanan ve dini günlerde ayinlerin yapıldığı bu kilise hakkında bilgi almak için şu yazımıza göz atabilirsiniz: Ayrıca Bkz. Akdamar Kilisesi

Gevaş sahilinde tekne ile mavi gölün üzerinde yaklaşık 15 dakikalık bir yolculuktan sonra adaya ulaşabilirsiniz. Eğer bahar aylarında adaya gidecek olursanız badem ağaçlarının çiçekleriyle bezenmiş bir manzaraya tanıklık da yapabilirsiniz. Adada bulunan bin yıllık kilise bugün müze olarak hizmet vermektedir. Bu tarihi mekanı keşfetmek için detaylı bir şekilde içini gezmenizi tavsiye ediyoruz. Kiliseye müze kartıyla girebilirsiniz ancak kartınız yoksa 10 TL’lik bir ücreti bulunmaktadır. Kilise sonrasında ada gezisi yapabilirsiniz. Ayrıca adada bulunan cafede bu muhteşem manzara karşısında çayınızı yudumlayabilirsiniz. 

Akdamar Adasının Tarihi

Yapılan araştırmalara göre adanın yerleşiminin yaklaşık olarak 1.500 yıl öncesine kadar gittiği tahmin edilmektedir. Bölgedeki Ermeni I. Gagik Ardzrun Gevaş ve çevresinde bir krallık kurmuştur. Yine 10. yüzyılın hemen başlarında adada köyler, saray, çarşı, kilise ve liman inşa edilmiştir. Yapılan araştırmalara göre adada 1600’lü yıllara kadar sivil yerleşiminin devam ettiği görülmüştür. Adada yer alan kilise de 20. yüzyılın başlarına kadar hizmet vermiştir.

Akdamar Adası Nerede? Akdamar Adası’na Nasıl Gidilir?

Masmavi bir gölün ortasında badem ağaçlarının çiçekleriyle bir doğa manzarası sunan ada, Van’ın ilçesi olan Gevaş’ın kıyısına yaklaşık 15 dakikalık tekne uzaklığında Van Gölü’nün ortasında bulunmaktadır. Gevaş’ın Van merkeze olan uzaklığı ise yaklaşık 40 dakikadır. Van merkezden bir minibüse binip Gevaş’a gelmeniz mümkündür. Gevaş sahilinde ise 15 TL bir ücretle adaya ulaşabilirsiniz. Van Gölü’nün mavi sularının üstünde 15 dakikalık bir tekne yolculuğu sizleri bekliyor olacaktır. Eğer bahar aylarında giderseniz adanın çiçeklerle bezenmiş manzarasına tanıklık yapabilirsiniz. Gevaş’a özel araçlarıyla gelecekler iskeleye ulaşım sağlamak için “Google konumu“nu kullanabilirler.

Van’da Gezilecek Yerler

İlgili Yazılar